Kendiniz hakkında yazmanın fiziksel ve zihinsel sağlığınıza fayda sağlayabileceğini biliyor muydunuz? Kulağa garip gelebilir ancak son yirmi yılda gerçekleştirilen birçok bilimsel araştırma, kendiniz hakkında, acı verici anılarınız ve travmalarınız hakkında yazmanın etkili bir terapi şekli olduğunu ve bunun sağlığınız açısından olumlu sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Yani kendiniz hakkında yazmak sizin için oldukça faydalı!
Peki travmalarımız hakkında yazmak nasıl yardımcı olur?
Psychology Today yayınına göre acı veren hatıraların ruh sağlığımız üzerinde uzun süreli kalıcı etkileri olabilir. Bunun nedenlerinden biri, bu tür anıların “parçalanmış” olmasıdır. Yani zihnimizin anı olarak kaydettikleri olaylar açıklamadan yoksun veya anlamsız görünebilir. Beyin, hafıza parçaları üzerinde çalışamadığından, aynı düşünceler sürekli olarak yeniden yüzeye çıkmakta ve bu da bir kapanış duygusu kazanmayı zorlaştırmaktadır. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar, anılarımız hakkında yazmanın tedavi edici olabildiğini ortaya koydu. Bu alanda ilk çalışmaları, Austin, Teksas Üniversitesi’nden bir sosyal psikolog olan Dr. James W. Pennebaker vermiş ve yazma terapisinin öncüsü olarak kabul edilmiştir.
1997’de Pennebaker ve meslektaşları tarafından yapılan bir çalışma, psikolojik travma hakkında yazmanın etkili bir terapi şekli olduğunu gösterdi. Katılımcılardan art arda üç gününü travmatik bir olay hakkında yazmak için harcamaları istendi. Bu ilk grup, duygusal olmayan konular hakkında yazan başka bir grupla karşılaştırıldı. Zaman içinde, bu ilk grupta yer alan katılımcıların daha az hastalık bildirdiği ve daha az depresyon belirtileri geçirdikleri ortaya kondu.
Pennebaker’a göre travmatik bir olay hakkında bir hikâye oluşturma eylemi, kafamızın içindeki o durmak bilmeyen zihinsel bisikletten kurtulmaya yardımcı olur. Travmalar hakkında yazmanın psikolojik bir kapanış işlevi gördüğünü söyleyen Pennebaker araştırmaları sayesinde şu sonuca varıyor: “İnsanlara duygusal travmaları hakkında yazma fırsatı verildiğinde, genellikle sağlıkta iyileşme görülür. Daha az doktora giderler. Bağışıklık fonksiyonunda olumlu değişiklikler meydana gelir”.
Yine yazma terapisi üzerine çalışan Iowa Üniversitesi’nden Dr. Susan Lutgendorf’a göre, bir hatıranın ardındaki anlamı üzerinde odaklanmak birey için çok faydalı. Gerçekleştirdiği çalışmalar, yazılarında anlam alan bireylerin, anlamlarına odaklanmadan deneyimlerini yazan bireylerden daha iyi sağlık sonuçları aldıklarını gösteriyor. Duyguların yanı sıra “odaklanmış düşünceye” de ihtiyaç olduğunu söyleyen Lutgendorf, bireyin travmatik bir hatırada sadece hissettiği duygulara odaklanması dışında o anıda anlam bulmasının olumlu faydalar elde etmesi için önemini vurguluyor.